İLETİŞİM 0538 971 1155



Bazı rahatsızlıklar hayat kalitesini düşürür ve gerçekten bu hastalıklara hayata devam etmek oldukça sıkıntılıdır. Sedef hastalığı da bu hastalıklardan biridir. Araştırma konusuna geçmeden önce SEDEF HASTALIĞI İÇİN ÖNERDİĞİMİZ ERSAĞ ÜRÜNLERİNİ LİSTE HALİNDE SİZLERLE PAYLAŞALIM;









NOT; UNUTULMAMASI GEREKEN HER KİŞİ VE METABOLİZMA FARKLIDIR. GIDA TAKVİYELERİ İLAÇ DEĞİLDİR. GIDA TAKVİYELERİNİ VERECEĞİNİZ KİŞİYE SORDUĞUNUZ SORULAR( başka hastalığı var mı? İlaç kullanıyor mu?Tahlil sonuçları, cinsiyeti, yaşı vs) KARŞILIĞINDA ALDIĞINIZ CEVAPLARA GÖRE GIDA TAKVİYESİ ÖNEREBİLİRSİNİZ.








Hastalığın kesin olarak oluşum sebebi bilinmemek ile birlikte vücudunuzdaki hücrelerin
⭕bağışıklık sistemiyle ilgili problemleri
⭕ ile alakalı olduğu kesin bir şekilde bilinmektedir.(Reishi ve sıvı propolis)


Hastalığa sebep olan hastalığı tetikleyen faktörler vardır. Bunlar, ani şoklar sıkıntı, gerginlik, sevgi eksikliği, diş çürükleri, bademcik iltihabı, idrar yolu iltihabı, çarpma ve kaşıma gibi zedelenmeler etki yapar. Günümüzde hastalığın oluşumu ile ilgili yapılan araştırmalarda ortak olarak elde edilen sonuç budur. Hastalığı, bazı ilaçlar çeşitli bakteri ve virüsler derinin tahrişi veya güneş yanıkları sonucu açığa çıkan proteinler akyuvarları uyarır. Bu duruma tepki olarak akyuvarlar ürettiği çeşitli maddeler epidermis denilen üst deri tabakası hücrelerinin aşırı çoğalmasına ve deri damarlarının genişlemesine neden olur. Bundan dolayı normalden beş altı kat daha fazla deri hücresi oluşur. Aşırı derecede deri oluşunca üst yüzeydeki deriler yeterince olgunlaşıp atılamaz ve deride kızarma pullanmalar olur..

Sedef hastalığı oluşumunda deri de kırmızı plaklar meydana gelir ve bu plakların üzerinde türüne göre beyaz ya da sarı iltihaplanmalar ya da çatlamalar görülür. Bu durum bazen bölgesel bazen de tüm vücudu kaplayacak şekilde olabilir.

Sedef hastalığı bulunan kişilerin aşağıda maddeler halinde sebepleri ile verilecek hastalıklara yakalanma ihtimali artmaktadır.


















Duş almak ve yüzmek cildin kurumasını engeller. Cildi yumuşatarak kalın sedef lekelerini zarar vermeden kaldırmaya yardımcı olur. Aynı zamanda duştan sonra düzenli olarak bir nemlendirici kullanırsanız kaşıntı ve kızarıklık lezyonlarının azaltılmasına yardımcı olabilirsiniz. Yıkanırken ılık su kullanmalısınız, sıcak su kaşıntıyı artırabilir.

Kuru cildi nemlendirmek çatlak ve kanamayı önlemek için gereklidir. Nemlendirici sadece cildin kurumasını önlemeye yardımcı olmaz aynı zamanda inflamasyonu da azaltır. Cildin esnekliğini korumasına yardım eder.
Cilt ürünleri dikkatli kullanın.




Fazla kilolu olmak sedef hastalığını kontrol altına almayı zorlaştırabilir.













Çünkü her ikisinin de benzer belirtileri ve semptomları vardır. İki hastalık arasındaki farkı bulmanın en iyi yolu, vücudun hangi bölümünün etkilendiğini saptamaktır.
Egzama genellikle kolların iç kısmını ve dizlerin arka kısmını (fleksör yüzeyleri) etkilerken, sedef hastalığı genellikle dirseklerin ve dizlerin ön kısmını etkiler (ekstansör yüzeyler). Egzama ayrıca ayak bileklerinde sedef hastalığından daha sık görülür.

Karbonat, sedef hastalığına bağlı kaşıntıyı tedavi etmek için etkili bir yoldur.
1 su bardağı suya 1/3 su bardağı karbonat dökün ve karıştırın.
Sonra bu karışıma bir bez batırın.
Bezi sıkın ve doğrudan etkilenen cilde uygulayın.
Bunu birkaç kez tekrarlayın.

Hindistan cevizi yağı, sedef hastalığını iyileştirmek için mükemmel bir doğal tedavidir.
Önerilen tüketim şekli, her gün hindistancevizi yağından 2 yemek kaşığı almaktır.
Doğrudan tüketilebilir, bir meyve suyuna karıştırılabilir ya da salatalara ekleyebilirsiniz.
Başka bir seçenek, günde 3 kez sedef yaralarının olduğu bölgeye direk olarak hindistancevizi yağı uygulamaktır.

Banyo veya duştan birkaç dakika sonra nemlendiriciyi uygulamak da önemlidir

Birçok doktor sedef hastalığı olan hastalara yapay morötesi veya ultraviole (UV) ışık tedavisi uygular. Bunun kolay yolu, daha fazla güneş ışığı almaktır!
Güneşe maruz kalmak, sedef hastalığının tedavisinde etkili olduğu tespit edilen D vitamini üretimini artırabilir.
Ancak güneş ışınlarının çok etkili olduğu 10:00 ile 16:00 saatleri arasında fazla güneşe maruz kalmamaya dikkat edin.

Papatya, sedef hastalığına bağlı iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olur. Aynı zamanda sedef hastalığının daha fazla büyümesini ve yayılmasını engeller.
Sarı Papatya, sedef hastalığına bağlı kaşınma ve ağrılar için harika bir bitkisel tedavi yöntemidir!
Papatya poşet çaylarından 4 veya 5 poşet alıp. yaklaşık 15 dakika boyunca 4 su bardağı suda kaynatın.
Çay hafif soğuduktan sonra, sıcak suyla dolu (çok sıcak olmayan) bir küvete hepsini dökün.
Küvetin her tarafına düzgün bir şekilde yayılmasını sağlamak için küvetteki suyu karıştırın.
Yaklaşık 20 dakika boyunca küvetin içinde bekleyin.

Zerdeçal çoğu hastalıkta olduğu gibi sedef hastalığını tedavi etmek için de kullanılan şifalı bir bitkidir.
Zerdeçal sedef hastalığını önlemek ve iyileştirmek için çok etkilidir. Hap veya ilave formda alınabilir veya yemeklere katılabilir.

Dezenfektan olarak kullanılan banyo wc, sedef hastalığından kaynaklı kafa derisinde ve ciltteki kaşınmaları azaltır.
Haftada birkaç kez az miktarda kafa derinize ve kaşınan sedef yaralarına sürebilirsiniz. Kuruduktan sonra bekletmeden yıkayın.
Eğer hassas cildiniz varsa eşit oranda suyla seyrelterek bu yöntemi uygulayın. Cildinizde açık yaralar varsa bu yöntemi kullanmayın.

Yulaf cilt için çok faydalı bir bitkidir. Yulaf ezmesini su ile harç kıvamına getirerek cildinize uygulayın ve 10 dk kadar sonra temizleyin. Bunu yapmak, kızarıklığı ve kaşıntıyı azaltacaktır.

Sarı papatya çayı yöntemindeki gibi su dolu küvete iki avuç kadar epsom tuzu döküp bu suyun içinde 15-20 dakika kadar bekleyin. Bunu yapmak, cildinizi rahatlatacak ve sedef hastalığı yaralarını iyileştirmeye yardımcı olacaktır..

Çoğu sabun ve parfümün içinde cildinizi tahriş edebilecek boyalar ve diğer kimyasal maddeler bulunur. Elbette güzel kokular cazip gelmektedir, ancak aynı zamanda sedef hastalığına yakalanma riskiniz var.




Bağışıklık sistemi, hastalıklardan kurtulmak için olduğu kadar, onlardan korunmak için de sürekli bir faaliyet halindedir. Hepimiz için yaşamsal önemi olan bu sistem gücünü, yediklerimizden, içtiklerimizden alır. Genetik özelliklerimizi değiştiremeyeceğimize göre, çocukluk çağından itibaren edindiğimiz beslenme alışkanlıklarımız ve çevresel faktörler sağlıklı bir hayat sürmemiz için çok önemlidir. Meyveler bu mücadelede, kolay ulaşılabilen, hesaplı ve lezzetli yardımcılarımızdır. Vitaminlerden en iyi şekilde faydalanmak için, kabuklarıyla yenilebilen meyveler, suda bekletmeden yıkanıp kabuklarıyla yenmelidir. Soymak zorunda olduklarınızı mümkün olduğunca ince soyun. Meyveleri mevsiminde yemek gerekir.

Meyveler gibi sebzeler de, bağışıklık sistemi için için çok değerlidir. Kuvvetli bir bağışıklık sistemi için, günlük beslenmemizde en az 3 porsiyonu sebzelere ayırmalıyız. Aslında bir meyve olan fakat sebze muamelesi yaptığımız domates, yaz aylarında mutlaka bolca tüketilmelidir. Pişirildiğinde besin değeri azalmayan, aksine artan domatesi, pişirip, kış ayları için de saklanmalıdır. Sebzeler yıkandıktan sonra dilimlenmeli, kendi sularıyla, kısık ateşte pişirilmeli, haşlama suları dökülmemelidir. Bu suları çorbalarda kullanın.

Çiçeği, yaprakları ve kökü kullanılabilen ekinezya, enfeksiyonlarla savaşan antikorların salgılanmasını tetikler ve bu sayede grip başta olmak üzere virüs yoluyla bulaşan hastalıkların tedavisinde fayda sağlar. Bilimsel olarak kanıtlanmadığı halde, yüzyıllardır geleneksel olarak bağışıklık sistemini güçlendirmek için kullanılmaktadır. Özünde ekinezya bulunan kremlerin egzama, mantar gibi bazı cilt hastalıklarının tedavisinde etkili olduğu bilinmektedir. En faydalı hali, köklerinden yapılan çayıdır ama tadı acıdır. Balla tatlandırarak içebilirsiniz. Bazı bünyelerde alerjik reaksiyonlara sebep olabilir. Doktorunuza, ekinezyanın sizin durumunuz için da faydalı olup olmayacağını danışmanız yerinde olacaktır.

Sedef hastalığının tedavisinde, A, C ve E vitaminleri ile selenyum ve alfa-linoleik asit kullanılır. Semizotu, A, C, E vitaminleri bakımından en zengin bitkidir. Çiğ olarak tüketmek her zaman tercih sebebidir. Yemeği yapılacaksa da çok az suyla kısık ateşte pişirilmelidir.

Taze olarak tüketilen ve salatalarda kullanılan avokado çok besleyici bir meyvedir. Avokadoda çeşitli yağlar bulunur. Bu özelliği ile yüzyıllardır, çeşitli cilt hastalıklarında ve sedef hastalığının tedavisinde, harici olarak kullanılır. Kabuğuna yakın yeşil kısmı ezilerek yaralara sürülür.

Meyan kökünün içerdiği glycyrrhetinic asidin (GA), sedef, egzama ve diğer alerjik cilt iltihaplarında hidro kortizonlu kremlerden çok daha yararlı olduğu hakkında görüşler, giderek yayılmaktadır. Bazı bilim adamları da, hidro kortizonla birlikte kullanılan GA’nın daha etkili olduğu yönünde görüş bildirmişlerdir. Çok eski çağlardan beri sağlık alanında faydalanılan meyan kökünün, ferahlatıcı ve rahatlatıcı bir etkisi vardır. Vücuttaki çıbanlar ve yaraları iyileştirir.
Meyan Kökü Nasıl Tüketilir?
Aktarlarda rahatlıkla bulabileceğiniz bu bitkiyi çay olarak içebileceğiniz gibi, bir parça pamuk yardımıyla, döküntülerin üstüne sürerek de kullanabilirsiniz. Çay için; 1 bardak suya 1 tatlı kaşığı meyan kökü koyarak 20 dakika kadar kaynatmanız yeterlidir.
Araştıran Hazırlayan Özlem Ayral
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder