İLETİŞİM 0538 971 1155

Spiriluna bir bitki mi sorusunu, bilimsel çevrelerin keşfi olan spiriluna, son derece şifalı olduğu belirtilen bir yosun türüdür şeklinde yanıtlayabiliriz. Spiriluna gıda takviyesi, içeriğindeki protein, mineral, vitamin ve çeşitli besinlerle öne çıkar. Ve bu içerik tamamen doğaldır, sonradan eklenmiş değildir. Bu da spirilunanın vücuttaki emilim miktarının %90’lara varmasına yol açar.
Spirulina, Ortaçağ’dan beri gıda olarak tüketilen bir yosun türüdür. Aztekler ve Afrikalılar tarafından kullanılmıştır.
“Protein deposu” olarak nitelendirilen spirulina yosunu yemeklerine katan Afrikalı kabilelerin diğerlerinden daha sağlıklı ve uzun boylu olduğu rivayet edilmiştir. Spirulina, Üniversitelerde yapılan çalışmalar sonucu artık Türkiye’de de üretiliyor.
Spirulina düşük yağ ve kalorili, kolesterolsüz, bütün temel amino asitleri içeren bir protein kaynağıdır. Şeker hastalığı ve anemi gibi hastalıklarla mücadelede ve hava kirliliğinin bünye üzerinde yarattığı zayıflatıcı etkilerin önüne geçilmesinde önemli katkılar sağlar. Antioksidan unsurlar içerdiği için, yaşlanmanın yanı sıra, kanser, artirit, katarakt gibi sağlık sorunlarının da temel bir faktörü oldukları düşünülen oksijen bazlı radikal hücrelere karşı da bağışıklık kazandırıcı etkisi bulunmaktadır. Dahası, spirulinada bulunan gamma-linolenik asit yağ birikintilerinin çözülmesine yol açar, kalp rahatsızlıklarının önlenmesinde yardımcı olur ve kötü kolesterolü düşürür. A.B.D. Ulusal Kanser Enstitüsü(National Cancer Institute) spirulinadaki sulfolipidlerin ayrıca böbrek toksisitesini azaltır ve radyasyon kaynaklı hastalıklarının şiddetini azaltır.
Spirulinanın insan bünyesi için temel besin kaynağı haline getirilmesinin yaratacağı etkiler üzerinde bilimsel boyutta tartışmalar sürmektedir. Aztekler için spirulina büyük önem taşımış olmakla birlikte, mısırınyanı sıra tüketilmiş bir temel gıda olduğu bilinmektedir. Günümüzde Japonya ve ABD'de bazı Budist tapınaklarında spirulina rahiplere benimsetilen diyetin temelinde yer almaktadır.

Spiriluna yosunu ortalama % 70 oranında protein, E, B kompleks ve C vitaminleri, beta karoten, mineraller, phycocyanin, gamma linolenik asit ve klorofil içerir. Spiriluna havuçtan daha fazla beta karoten içerir.
Vitaminler A (Beta-karoten formunda bulunur), B1(tiamin), B2 (riboflavin), B3 (niasin), B6 (piridoksin), B12 (kobalamin), C vitamini, D vitamini, E vitamini, folat, K vitamini, biotin, pantotenik asit, inositol.
Mineraller: kalsiyum, manganez, demir, krom, fosfor, molibden, iyodin, klorid, magnezyum, sodyum, çinko, potasyum, selenyum, germanyum, bakır, boron.
Amino asitler: isoleucine, phenylalanine, leucine, threonine, lysine, tryptophan, methionine, valine, alanine, glycine, arginine, histidine, aspartic acid, proline, cystine, serine, glutamic acid, tyrosine.
İçerdiği diğer maddeler: phycocyanin, klorofil, karotenoidler. myxoxanthophyll, zeaxanthin, cryptoxanthin, echinenone ve diğer xanthophylller. gamma linolenik asit, glükolipidler, sulfolipidler, polisakaridler.

Spiriluna tablet metabolizma ile ilgili şikayetler ve kalp problemleri için tavsiye edilen bir gıda takviyesi. Yüksek kolesterol, diyabet, kilo verme gibi sorunlar için öneren sprilunanın, aynı zamanda depresyon, stres, kaygı, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu gibi duygusal ve zihinsel sorunlara da iyi geldiği belirtiliyor.





( Şeker, tansiyon, kolesterol, sindirim, kansızlık, gastrit, ülser, kemik erimesi, cilt güzelliği, kilo problemi)















Spirulina herhangi bir rahatsızlığın tedavisinde direk kullanılan bir ilaç değildir ve yazılanlar sadece tavsiyedir.
Japonya’da 50 yaş üzeri bireylerin % 73 ’ ünün düzenli spirulina tükettiği tespit edilmiştir.
Araştıran, Hazırlayan Özlem Ayral
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder